MY BLOG

25 Nisan 2015 Cumartesi

ALANYA / ANTALYA



Antalya İli sınırları içerisinde şehir merkezine 135 km. mesafede Akdeniz kıyısında yer almaktadır.
Gerek karayolu, gerekse hava yolu ile Ulusal ve Uluslararası merkezlerden Alanya’ya ulaşım genellikle Antalya üzerinden karayolu ile sağlanmaktadır.
Alanya’da yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen tipik bir Akdeniz iklimi hakimdir. Kışların çoğu zaman yaz gibi geçtiği bu yörede; yaz sıcağının etkisi öğleden sonra denizden karaya doğru esen meltem rüzgarıyla azalmaktadır. Tabii güzellikleri ve tarihi değerlerinin yanında olumlu iklimiyle tam bir turizm cenneti olan yörede güneşleme süreleri, deniz suyu ve hava sıcaklıkları gibi iklim özelliklerinin aylara göre dağılımının bilinmesi büyük önem taşır.

ALANYA TURİZMİ VE OTELLER (hotels)

Alanya, Türkiye Turizm gelirlerinin yaklaşık % 10’luk bir kısmını tek başına sağlamaktadır. Alanya’da ALTAV bünyesinde örgütlenen turizmciler bölge tanıtımları için yurt dışı turizm fuarlarına katılarak Alanya ve turizm hizmetlerini tanıtmaya başlamışlardır.

ALANYA PLAJI






GEZİLECEK YERLER

ANTALYA KALESİ





Alanya kalesiye ilgili anlatılan bir çok hikayeden biri de Bizans Tekfuru Argiles’in güzel kızı Eleni ile ilgilidir. Korsan Vasili’nin ülkesini yağmalamasından bıkan Tekfur, kızını bu yağmacıyla evlendirmeye karar vermiş, fakat Eleni’nin kalbi fakir bir çobanda olduğundan babasının bu kararını asla kabul etmemiş. Kızının bu durumunu gurur meselesi yapan Argiles, kızına bir ders vermek istemiş ve güzel kızı Eleni’yi Alanya Kalesi’nin zindanlarına hapsetmiş.
Eleni’nin kaldığı daracık hücrenin, Damlataş kumsalına bakan küçücük bir penceresi varmış.
Babası Eleni’ye Alanya’nın tüm güzelliklerini gösterirse, onun bu güzelliklere kayıtsız kalmamak adına  hayata dönüp evliliğe razı olacağını düşünmüş. Fakat babasının bu beklentileri boşa çıkmış. Çünkü Eleni hiç pişman olmamış. Sevdiği çobandan vazgeçip yağmacı korsan Vasili ile evlenmeye razı olmamış. Eleni, gece gündüz döktüğü  gözyaşlarıyla kaldığı hücrenin küçücük penceresinden Damlataş’a uzanan kıraç tepeyi sulamış. Bir zaman sonra bu kıraç tepede defne ,nar ve iğde ağaçları yetişmiş.
O günden beri  ne zaman yağmur yağsa Alanyalılar saran defne kokusunuyla  Eleni’nin hıçkırıklarını hisseder olmuş.

DAMLATAŞ MAĞARASI





Bu mağara 1948 yılında Alanyaİskelesi yapımında kullanılmak üzere taş ocağı olarak tespit edilen alanda patlatılan bir dinamit sonrasında tesadüfen bulunmuştur. Patlama sonrasında açılan delikten lüks lambalarıma içeri girenler gördükleri güzelliklerden hayrete düşüp açılan deliği hemen kapatırlar dinamitleme İşini de başka tarafa kaydırırlar. Mağaranın tesadüfen bulunuşu sırasında büyük bir hevesle konunun üzerine eğilen merhum hemşerimiz Galip Dere böyle bir eserin Alanya'mıza kazandırılması için bütün ilgilileri göreve davet eder. Hatta günlük gazetelerin birisinde II. Dünya Harbinin korkunç günlerinde atılan gaz bombalarından korunmak için bir mağaraya sığınan Almanlar içinde astım (nefes darlığı) hastası bulunanlar şifa buldu, diye İlginç bir haber okur, aklına hemen korumaya aldıkları mağara gelir.okuduğu gazetenin o bölümünü keserek zamanın Alanya Milletvekili Ahmet Tokuş beyin (merhum) yanına koşar.elindeki gazete parçasını göstererek aynen şöyle söyler... " Almanya'da olurda, Alanya'da olmaz mı ? " Sayın Ahmet Tokuş beyde doğup büyüdüğü memleketine büyük bir hizmet düşüncesiyle vakit geçirmeden ilgililerin Alanya'ya gelmesini sağlar.İlk resmi inceleme Jeolog Dr. Timuçin Aygen.Jeolog Dr. Süleyman Türkünal tarafından yapılır,alınan çok sevindirici haberler sonrasında.doktor ve kimyagerlerden kurulu ikinci bir heyetin incelemesinden sonra bu mağaranın da Almanya'dakinin aynısı olduğu tespit edilir. 

DİM MAĞARASI (DİM CAVE)






Dim mağarası milyonlarca yıllık oyunun sonucu olarak ortaya çıkan bu doğa harikasının bir bölümü tarihe sahne olmuş, zaman zaman insanlara da ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde ise, 360 m uzunluğundaki mağaranın tümü özenle korunup düzenlenmiş ve insanların beğenisine sunulmuştur.
Mağara içinde değişmeyen 18-19ºC lik serin havayı kokladığınızda, kendinizi bir başka dünya içinde hissedeceksiniz. 

ATATÜRK EVİ


Müze, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 18 Şubat 1935'te Alanya'ya yaptığı ziyaret sırasında bir süre kaldığı evdir. Ev, sahibi Tevfik Azakoğlu tarafından KültürBakanlığı'na bağışlanarak 1987 yılında müze haline getirilmiştir.
19. yüzyıl Türk mimarisinin özelliklerini yansıtan bahçe içinde üç katlı binanın giriş katında Atatürk'ün kişisel eşyaları, fotoğraflar, Atatürk'ün Alanyalılara gönderdiği telgraf ve diğer tarihi belgeler sergilenmektedir. Üst katın odaları ise geleneksel bir Alanya evinin etnografik eşyalarıyla donatılmıştır.


 İYİ TATİLLER


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder